بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

سَلَٰمٌ عَلَىٰٓ إِبْرَٰهِيمَ ١٠٩

(Bizden) selam İbrâhîme.

– Hasan Basri Çantay

كَذَٰلِكَ نَجْزِى ٱلْمُحْسِنِينَ ١١٠

Biz iyi hareket edenleri işte böyle mükâfatlandırırız.

– Hasan Basri Çantay

إِنَّهُۥ مِنْ عِبَادِنَا ٱلْمُؤْمِنِينَ ١١١

Hakıykat o, mü'min kullarımızdandı.

– Hasan Basri Çantay

وَبَشَّرْنَٰهُ بِإِسْحَٰقَ نَبِيًّا مِّنَ ٱلصَّٰلِحِينَ ١١٢

Ona saalihlerden bir peygamber olmak üzere de İshakı müjdeledik.

– Hasan Basri Çantay

وَبَٰرَكْنَا عَلَيْهِ وَعَلَىٰٓ إِسْحَٰقَۚ وَمِن ذُرِّيَّتِهِمَا مُحْسِنٌ وَظَالِمٌ لِّنَفْسِهِۦ مُبِينٌ ١١٣

Hem ona, hem Ishaka (feyz-ü) bereketler verdik. Her ikisinin neslinden iyi hareket edeni de vardır, nefsine apaçık zulm edeni de.

– Hasan Basri Çantay

وَلَقَدْ مَنَنَّا عَلَىٰ مُوسَىٰ وَهَٰرُونَ ١١٤

Andolsun biz Muusâya da, Hâruuna da nimetler verdik.

– Hasan Basri Çantay

وَنَجَّيْنَٰهُمَا وَقَوْمَهُمَا مِنَ ٱلْكَرْبِ ٱلْعَظِيمِ ١١٥

Hem onlar, hem kavmlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.

– Hasan Basri Çantay

وَنَصَرْنَٰهُمْ فَكَانُواْ هُمُ ٱلْغَٰلِبِينَ ١١٦

Kendilerine yardım etdik de galebeyi kazananlar onlar oldular.

– Hasan Basri Çantay

وَءَاتَيْنَٰهُمَا ٱلْكِتَٰبَ ٱلْمُسْتَبِينَ ١١٧

Onlara (her hakıykatı) apaçık gösteren o kitabı verdik.

– Hasan Basri Çantay

وَهَدَيْنَٰهُمَا ٱلصِّرَٰطَ ٱلْمُسْتَقِيمَ ١١٨

Onlara doğru yolu gösterdik.

– Hasan Basri Çantay

وَتَرَكْنَا عَلَيْهِمَا فِى ٱلْءَاخِرِينَ ١١٩

Sonra gelen (peygamberler ve ümmet) ler arasında da onlara (iyi bir nâm) bırakdık.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu